10 Temmuz 2014 Perşembe

Mamalar, Kaşık Mamalarımız ve Beslenme

Tekrar Merhaba,
Artık yoğunluktan birşeyler paylaşamıyoruz ama edindiğimiz tecrübeleri de bir şekilde paylaşmak lazım. Üçüz bebek kaynakları oldukça kısıtlı.

Bebeklerimiz Medikal Park Göztepe Hastanesinde dünyaya geldi. Bu hastaneyi tercih etmemizin öncelikli bir kaç sebebi vardı: Yoğun Bakım ünitesinin büyüklüğü, altyapısı ve oranın başındaki Dr. Yeşim hanım. İkincisi hem sgk anlaşmalı bir hastaneydi hem de çok yeniydi.

Hastanede başta konuşulan bedel dışında yoğun bakımdan, orada yapılan tetkiklerden dolayı hiç bir fark bizden talep edilmedi.

Neyse Asıl konuya geçelim: Hastanede bebeklerimiz emme refleksi olmadan dünyala geldiler. 32. hafta önemli bir sınır, emme refleksinin yeni yeni gelişmeye başladığı günler oluyor. Bizimkiler 32+5 te doğdukları için bu anlamda bu süreç kısa sürdü. Bebekler ilk günlerden itibaren anne sütü veya Aptamil Prematil Toz mama
veriliyordu. Başlarda midelerine sondayla verirken 2. haftada bebekler emebilir hale geldiler. Bu bir yandan süper haberdi, diğer yandan uykusuzluğun yeni tanımıyla tanışmamız demekti. Bizde aynen bu şekilde vermemiz söylendi. 17 Aralıkta doğan bebeklerimizi Kızımızı 1 Ocak ve Oğullarımızı 3 Ocakta olmak üzere eve aldık. Erken doğum yapan annelerde süt, zamanında doğum yapan annelerden daha farklı içeriğe sahip oluyormuş. Bu yüzden o süreçte 40 haftalık doğum yapan arkadaşlardan yardım alınamıyor bilginiz olsun. Bebekler henüz hastanedeyken hastaneye sütü süt sağma makinesi ile sağarak, süt poşetlerinde taşıdık. Süt sağma makinesi olarak Lansinoh Çift Göğüs Elektrikli ve Pilli makinesini tercih ettik, çok memnun kaldık. Size de şidetle tavsiye ederiz. Çift göğüs olduğu için zamandan tasarruf yapmanızı sağlayacak. 3 saatte bir her bir göğsü teker teker sağacağınızı düşünürseniz bu özellikle bir üçüz annesi için çok değerli bir şey olduğunu anlamış olmalısınız.

Aptamil Prematili Bebekler 39-40 haftalık olana kadar kullandık. Her 3 saatte bir bebekleri besledik. Bebeklerin her beslemenin ortasında mutlaka gazını aldık, sonunda gazını aldık. Bebeklerin beslenmelerini bir
kenara kaydettik. Bebekleri beslemek için Başta Philips Avent biberonları kullandık ama hiç emmediler. Bir sürü biberonu ardarda denedikten sonra araştırmalarımız sonucunda Dr. Browns Cam biberonu bulduk. Bu bizim kurtarıcımız oldu. Hem bebeklerin emişi bu biberonda daha iyiydi, hem de oldukça az gaz sıkıntımız oldu. Bu ilk günlerde henüz çok iyi olmayan emme refleksleri yüzünden evdeki herkes zombi modunda dolaşıyordu. Bebekler öncelikle uyanmıyordu. Uyanmadıklarında asla emmiyorlardı. Uyandırmak için mutlaka soyup altını açıyorduk. Uyandırma başarılı ise beslemeye başlıyorduk. 3 saatte bir olan beslenme seansları her bebekte bazen bir buçuk saat sürebiliyordu. Beslenen bebek bir anda hepsini kusabiliyordu vs.Bazen nefessiz kalıyorlardı. Bebeklerin beslenmelerini kaydettiğimiz gibi dışkılamalarını da kaydettik düzenli olarak.

Beslenme sonrasında tüm biberonları sterilize ettik. Biberonları yıkarken Nuk emzik ve biberon detarjanını
kullandık. Bebedor'un biberon fırçasını kullandık. Weewell kurutuculu buharlı sterizatör gerçekten tavsiye edebileceğimiz bir ürün olarak ön plana çıktı. Önce buharda bir güzel sterilize ediyor, sonra kurutucu çalışıyor. 12+40 yani yaklaşık 50 dakikada biberonlarınız kuru bir şekilde elinizde oluyor. 6 biberonu çok rahatlıkla aynı anda sterilize ediyor. İçinden çıkarmadığınız müddetçe de steril kalıyorlar. Bu ürünü mutlaka edinmelisiniz. Ürünün kullanımı çok basit, içine bir miktar içme suyu koyuyorsunuz. Alt kata şişeleri, üst kata biberon uçlarını veya emzikleri koyuyorsunuz. Sonra tuşa basıp sterilizasyonu başlatıyorsunuz.

Bu ürün garanti kapsamında birkez bozuldu. Ürünü ücretsiz karşı ödemeli firmaya yolladık. Bir kaç gün sonra tamir edilmiş bir şekilde geri yolladılar.


39 haftalık olduklarında bir geçiş maması olan Aptamil PDF kullandık. Tam da biz bu mamayı kullanırken bağımsız bir labaratuvar PDF in içinde çinkoyu olması gerekenden fazla bulmuş. Toplatıldı. Firma evden mamaları aldı, yerine adetince Aptamil 1 getirdiler. Biz de bu şekilde 40. haftadan itibaren Aptamil 1 e başlamış olduk. Prematil'i en başından beri sevmeyen bebekler, özellikle Sina bu mamayı o kadar yadırgamadı. Daha az yoğun olduğu için sanırım. Aptamil 1 ilk 6 ay boyunca kullanılıyor. Piyasada 350-900 ve 1200g olan formları mevcut. Biz dışarısı için 350g, ev için bir defalık 900g aldık. Sonra bunları 1200g ekonomik boy alarak düzenli olarak doldurduk. 1200g içinden 4 poşet çıktığı için hijyen açısından sıkıntı yapmadan doldurmak mümkün olabiliyor. Her bir kaşık mamayı 30ml e tamamlayarak kullanılıyor. Bir bebek için bu basit olabilir. Ama üçüz olunca günde 8 kez, her bebeğe 4 der kaşıktan 12 kaşık koymak bazen pratik olmayabiliyor.

Size bu aşamada bebedor mama saklama kabını tavsiye ederim. Bu kaptan 2-3 tane alırsanız hem evde, hem de özellikle dışarda oldukça rahat edersiniz. İçinde 4 tane küçük alan bulunduruyor. Önceden bebeğinizin aldığı mama miktarına göre buraya mama tozlarını koyuyorsunuz. Sonra çevirip, kullanıyorsunuz.



Biberonları ısıtmak için biberon ısıtıcı almıştık ama pek pratik olmadı açıkçası. Tozu koy, steril suyu koy sonra sonra biberonu
ısıtmaya koy, 5-10 dakika zaman kaybı. En pratiği termos almak. Termos ama her hangi bir termosu alıp sakın bebeğinize kullanmayın. Bebeğinizin yediği içtiği tüm kaplarda, aletlerde fark ettiyseniz BPA FREE yazıyor. Yani bpa içermez yazıyor. BPA'nın bebeklere çok zararlı olduğu bir kaç yıl önce FDA tarafından dünyaya duyuruldu. Bebek aletlerinde, emziklerinde ve biberonlarında bu madde bulunmuyor artık. Fakat su ısıtıcısında veya termosunda, yemek kabında biz dikkat etmezsek bu madde olacaktır. Yazmıyorsa BPA vardır. Her plastiğin maddesine girer. Geri dönüşümü iyi diye kullanılır ama bebeklerde kullanılmamalı. Bu nedenle size THERMOS marka termos tavsiye ederim. Hem çok uzun süre ısıyı saklayabiliyor hem de bpa içermiyor. Türkiyede bu ürünü bulamadımız için biz Amazon'dan satın aldık. Kendisi 26 dolar, kargosu 25 dolar 51 dolara mal oldu. 2 litre olduğu için neredeyse tüm gün üçüzlerimize steril edilmiş ılık suyu bu termosta muhafaza ettik. Gayet memnun kaldık.

Mama kaynatılmış soğutulmuş su ile hazırlanmalı. Tabi kaynatma için kettle tercih etmek oldukça pratik olacaktır. Gene BPA maddesinden dolayı plastik tercih etmemenizi tavsiye ederim. Bizde Arzum Çelik Klasik Çaycı'dan bu süreçte faydalandık. Bu alet hızlı bir şekilde kaynatıyor, kaynattıktan sonra makine atıyor ve sadece ısıyı kaynarda tutmak için az bir enerji harcıyor. Pratik. Hem de nefis çay yapıyor.



Tabi bebekler 4 ayı geçtikten sonra bağışıklık sistemleri biraz güçlendikten sonra dışarıda 2 litrelik termos pratik olmadığı için daha küçüğünden de edinebilirsiniz. Biz bunun için bebe-due marka yarım litre termos aldık ama açıkçası ısıyı çok uzun süre (thermos marka gibi) çok sıcak tutamadığı için çok memnun kaldık diyemem. BPA içermediği için tercih ettik ama siz gene thermos marka küçük bir termosu amazondan tek seferde alabilirsiniz. Kargo hariç 75€ yu geçmeyen alış-verişleriniz (senede bir kişi 5 ile sınırlı) gümrüğe takılmadan size ulaşacaktır.


4. aydan itibaren doktorunuz yavaş yavaş meyveli tahıllı mamalara geçişimizi önerdi. Tahıllı mamalar özellikle gece verdiğinizde bebeği uzun süre tok tuttuğu için avantajlı. Bebeğin ve sizin hem uykunuz bölünmüyor. Hem de bebekler uyurken uzuyorlar. Gece tahıllı mama vermeyi ihmal etmeyin derim.






Gene bu aylarda yoğurt yapmaya başladık. Bizde Tefal'in büyük yoğurt aleti vardı. Sağolsun bebeklerin Sami Amcaları hediye almıştı. Bu ürün bebeklere yönelik bir alet olmadığı için kendi plastik kapları yerine BPA sorunsalı nedeniyle ya cam kaplarda ya da BPA içermeyen plastik kaplarda kullandık. Günlük ve cam şişede süt almaya gayret ettik. Yoğurtla ilgili küçük bir tavsiye: süt mutlaka oda sıcaklığına getirildikten sonra  tercihen en sevdiğiniz yoğurt ile mayalanmalı. Yoğurdu 2 gün kullandık.

Bir de sebze çorbası meselesi var. 2 kez çekilmiş kontrafile ile hazırladık. En fazla iki gün kullandık. Sebzeleri mümkün olduğunca günlük aldık.

Şimdilik beslenme konusu bu kadar...

Sevgiler,
Üçüz Babası