29 Aralık 2013 Pazar

Bebeklerimizi Beklerken

Bebek Küvözü
Bugün itibariyle 12 gündür yenidoğan yoğun bakım ünitesindeler kuzularım. Pazar hariç her gün gidip süt götürüp, 5-6 dk görebiliyoruz. Sanki her gün değişiyorlar her gün farklılaşıyorlar. İlk gün üçü de esmer gibiydiler aynı babalarına benziyorlarlardı, şimdi Sina hala tam olarak babası, Tuna daha açık tenli ve en yaramazımız, İpek ise adı gibi pamuk gibi lokum bir kız. Sina'm doğumda biraz yorgun doğmuş, zaten karnımda da en hareketli Sina'ydı. Tuna'm acayip bişey çok tatlı ve çok yaramaz. Oğlanlar kıpır kıpır, işimiz var. Kızımız ise tam prenses sessiz, uslu ballı kaymak. 5 dk o kadar kısa bir süre ki, o 5 dk'da 5-10 tur atıyoruz her bebeğimizi görmek için. Sonra hadi artık dışarı alalım sizi dedikleri an arkamıza baka baka çıkıyoruz yarın tekrar gelmek üzere.
Yoğun bakım ünitesinde öyle bebekler var ki halimize binlerce şükür. Bizim bebekelerimiz kilo ve hafta olarak yüksek riskli grupta değiller, solunum ve beslenmelerini kendi kendilerine yapana kadar kalacaklar sadece. Bu arada düzenli olarak yapılan beyin tomografileri ve ultrasonları da iyi çıkmış çok şükür. Başlangıçta solunum için makineye bağlılardı şimdi ise kendi kendilerine solunumlarını yapabiliyorlar sadece oksijen desteği alıyorlar. 4. günlerinden itibarende anne sütü almaya başladılar. 10. günde İpek ağzıdan beslenmeye başladı, diğer 2 bebeğimde ağızdan beslenmeye başlarsa ve solunumlarıyla ilgili sorun olmazsa inşallah yılbaşından sonra taburcu etmeyi planlıyorlar.
Bu arada bebek yoğun bakım ünitesi doktoru Yeşim hanım işini ciddiyet ve özenle yapan, ilgili, harika bir doktor. O yüzden içimiz çok rahat. Bebeklerimiz tüm ihtiyaçlarını kendileri yerine getirebilecek duruma gelince evimize gelecekler.
Her gün hastaneye git gel, yatarak geçmiş bir hamilelik sonrası ufak tefek eksiklikler için sağa sola koştur derken lohusalıktan da bir şey anlamadım. Ağrım olmadı, nazım, kaprisim, lohusa depresyonumda. Tabi bebekler gelince ne olur onu bilemem:) Kilo olayına gelince neredeyse hamile kaldığım kiloya yaklaştım.

Tek sıkıntı doğum ani olduğu için ara ara hala bebeklerim içimde sanıyorum ve haftaları saymaya devam ediyorum. (Bugün 34 haftalık olacaktık gibi :) ) Sanki her an tekme atacaklarmış gibi. Ne kadar sıkıntılı da geçmiş olsa hamilelikte alışkanlık yaratan bir süreçmiş ve bir gün aniden doğum yaparak o sürecin son bulması insanda burukluk yapabiliyormuş. Güzel tarafı ise bebeklerimiz riskli haftaları atlatıp beklediğimizden daha geç bir zamanda doğmuş oldular ve kolestas illeti doğumla birlikte bitmiş oldu. O çılgın kaşıntıları bacaklarımda bıraktığı izler bana asla unutturmayacak.

Bugün bebeklerimizi göremedik, bir an önce yarın olsa da görsek. İnşallah her şey yolundadır ve çok kilo almışlardır kuzucuklarım.

Sevgiler,
Üçüz Annesi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder