![]() |
Bebek Küvözü |
Yoğun bakım ünitesinde öyle bebekler var ki halimize binlerce şükür. Bizim bebekelerimiz kilo ve hafta olarak yüksek riskli grupta değiller, solunum ve beslenmelerini kendi kendilerine yapana kadar kalacaklar sadece. Bu arada düzenli olarak yapılan beyin tomografileri ve ultrasonları da iyi çıkmış çok şükür. Başlangıçta solunum için makineye bağlılardı şimdi ise kendi kendilerine solunumlarını yapabiliyorlar sadece oksijen desteği alıyorlar. 4. günlerinden itibarende anne sütü almaya başladılar. 10. günde İpek ağzıdan beslenmeye başladı, diğer 2 bebeğimde ağızdan beslenmeye başlarsa ve solunumlarıyla ilgili sorun olmazsa inşallah yılbaşından sonra taburcu etmeyi planlıyorlar.
Bu arada bebek yoğun bakım ünitesi doktoru Yeşim hanım işini ciddiyet ve özenle yapan, ilgili, harika bir doktor. O yüzden içimiz çok rahat. Bebeklerimiz tüm ihtiyaçlarını kendileri yerine getirebilecek duruma gelince evimize gelecekler.
Her gün hastaneye git gel, yatarak geçmiş bir hamilelik sonrası ufak tefek eksiklikler için sağa sola koştur derken lohusalıktan da bir şey anlamadım. Ağrım olmadı, nazım, kaprisim, lohusa depresyonumda. Tabi bebekler gelince ne olur onu bilemem:) Kilo olayına gelince neredeyse hamile kaldığım kiloya yaklaştım.
Tek sıkıntı doğum ani olduğu için ara ara hala bebeklerim içimde sanıyorum ve haftaları saymaya devam ediyorum. (Bugün 34 haftalık olacaktık gibi :) ) Sanki her an tekme atacaklarmış gibi. Ne kadar sıkıntılı da geçmiş olsa hamilelikte alışkanlık yaratan bir süreçmiş ve bir gün aniden doğum yaparak o sürecin son bulması insanda burukluk yapabiliyormuş. Güzel tarafı ise bebeklerimiz riskli haftaları atlatıp beklediğimizden daha geç bir zamanda doğmuş oldular ve kolestas illeti doğumla birlikte bitmiş oldu. O çılgın kaşıntıları bacaklarımda bıraktığı izler bana asla unutturmayacak.
Bugün bebeklerimizi göremedik, bir an önce yarın olsa da görsek. İnşallah her şey yolundadır ve çok kilo almışlardır kuzucuklarım.
Sevgiler,
Üçüz Annesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder